212 research outputs found

    Fetvahânenin Hazırladığı Muhîtu’l-fetâvâ’da Yer Alan Akaid Fetvaları ve Kaynakları

    Get PDF
    Fıkıh ve akaid ilmi başlangıçtaki yakın ilişkilerine rağmen zaman içerisinde birbirlerinden ayrı bir şekilde gelişme göstermişlerdir. Ancak akaidin bazı konuları furȗʻ fıkıh kitaplarının siyer bölümünde, usûl kitaplarının ise hüsün ve kubuhla ilişkili meselelerinde işlenmeye devam etmiştir. Ayrıca akaid konuları diğer fıkhî meseleler gibi fetva formunda da soruldukları için az ya da çok olarak fetva kitaplarında da yer almaya devam etmiştir. Osmanlı son döneminde Muhîtu’l-fetâvâ adında büyük bir Türkçe fetva mecmuası hazırlaması için Fetvahâne içinde Teʹlîf-i Mesâil Şubesi ihdas edilince bu mecmuanın ilk kitabı akaid konularına hasredilmiştir. Akaid dışında sadece tahâret ve salât kitapları hazırlanabilmiş olan mecmuanın akaid bahsindeki yüz iki fetva Osmanlı şeyhülislam ve âlimlerinin bu konulardaki fetvalarından yapılan seçmelerden oluşmaktadır. Ağırlıklı olarak Ebussuûd Efendi’nin fetvalarını içeren Fetâvâ-yı Veliyyüddîn ile Ali en-Nisârî’nin el-Fevâidü’l-ʻaliyye, Osman b. Mehmed et-Tosyevî’nin Fevâidü’l-fetâva Osmâniyye ve Yenişehirli Abdullah Efendi’nin Behcetü’l-fetâvâ isimli eserlerinin mecmuada en çok fetva nakledilen kitaplar olarak öne çıktıkları görülmektedir. Muhîtu’l-fetâva’yı hazırlayan heyetin görevlerinden biri de fetvaların alındığı eserlerdeki nakillerin sıhhatinin gözden geçirilmesi, gerekli durumlarda eklemeler yapılması, bazen de tamamen farklı nakillerin getirilmesidir. Bu açıdan mecmuada yer alan fetvaların delilleri mahiyetindeki nukûl de Osmanlı’da akaid konusunda hangi eserlerin muteber kabul edildiğine dair önemli veriler sunmaktadır. Muhîtu’l-fetâvâ, Osmanlı Devleti’nin son döneminde dahî Fetvahânenin büyük bir fetva mecmuası hazırlama gücünü ve sorumluluğunu kendinde bulması, bu mecmuaya Akaid kitabıyla başlayıp bu bölümde de belki de son kez devletin resmî itikâd/kelâm düşünce sisteminin çerçevesinin üstünden geçmesi açısından ayrıca dikkate değerdir. Bu sebeple makalede Muhîtu’l-fetâvâ çerçevesinde, fetva faaliyetinin bir ürünü olarak akaid fetvalarının mahiyeti ve bu fetvalarda müracaat edilen eserlerin neler olduğu tespite çalışılacaktır

    Electrochemical Reduction of Isatin-monohydrazone on Mercury Electrode

    Get PDF
    Electrochemical behaviour of isatin monohydrazone (IM) on a hanging mercury drop electrode in the Britton-Robinson (B-R) buffer solution of pH = 2.00–9.00 has been investigated using square-wave voltammetry (SWV) and cyclic voltammetry (CV) techniques. In the pH range of 2.00–5.00, the voltammogram of IM exhibited a single cathodic irreversible peak. When the pH value exceeds 5.00, a new cathodic irreversible peak was also seen. According to the voltammetric data, a plausible electrode reaction mechanism of IM was proposed. The first reduction peak of IM is resulted from the reduction of =N–NH– group with consumption of 2e–/2H+. Also, its second cathodic peak is formed by the participation of 2e–/2H+ for the reduction of –N=N– group on its tautomeric form

    A Newly Developed Electrocatalytic Oxidation and Voltammetric Determination of Curcumin at the Surface of PdNp-graphite Electrode by an Aqueous Solution Process with Al3+

    Get PDF
    In the first stage, the palladium nanoparticles (PdNps)-coated graphite electrode (PdNp/GE) has been prepared. Scanning electron microscopy (SEM) technique showed that the palladium nanoparticles were uniformly distributed with an average particle diameter of 60–75 nm. And then, a novel-modified electrode has been developed by the physical deposition of Al3+ ions on palladium nanoparticles (PdNps)-coated graphite electrode (Al3+/PdNp/GE). This modified electrode was characterized by square-wave voltammetry (SWV), cyclic voltammetry (CV) and electrochemical impedance spectroscopy (EIS). The sensitivities of PdNp/GE and Al3+/PdNp/GE electrodes were tested with dopamine. Al3+/PdNp/GE exhib¬ited a catalytic activity for curcumin oxidation. The square-wave voltammogram of curcumin in phosphate buffer (pH = 2) gave an anodic peak at 0.56 V. The anodic peak current of curcumin was found to be linearly related to its concentration in the range of 3.0×10-8 M to 6.0×10-7 M with a detection limit of 2.2×10-8 M. It was also found that the novel Al3+/PdNp/GE electrode had the best sensitivity when compared to glassy carbon electrode (GCE), hanging mercury drop electrode (HMDE) and glassy carbon electrode electropolymerized with acid chrome blue K (poly-ACBK/GCE), used for the determination of curcumin. The curcumin was detected in marketed spices sample of turmeric powder. Pure turmeric powder had the highest curcumin concentration, averaging 4.317±0.175 % by weight

    HASTANELERDE MODERN MALİYETLEME YÖNTEMLERİNİN UYGULANABİLİRLİĞİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA: AFYONKARAHİSAR ÖRNEĞİ

    Get PDF
    Bu çalışmanın amacı Afyonkarahisar ilinde faaliyet gösteren hastanelerin, modern maliyetleme yöntemlerinden kaynak tüketim muhasebesi ve hedef maliyetleme yöntemlerine olan bakışını ve hastanelerde uygulanabilirliği konusundaki görüşlerini belirlemektir. Bu amaçla anket formu hazırlanmıştır. İl genelinde faaliyet gösteren tüm hastanelerin muhasebe işlemlerinden sorumlu yöneticilerle yüz yüze görüşülmüş ve anket formunun doldurulması istenilmiştir. Toplanan veriler SPSS 23 programında analiz edilmiş, frekans tabloları ve çapraz tablolar (crostabs) hazırlanmıştır. Çalışma sonucunda kaynak tüketim muhasebesi ve hedef maliyetleme yöntemlerinin hastanelerde uygulanabileceği ancak çoğu hastanede yeterli sayı ve nitelikte personel olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca hastanelerin sundukları hizmetin maliyetini bilmek istedikleri ve bu konuda çaba gösterdikleri, hizmet maliyetini bilmenin yönetimin başarısını artıracağını düşündükleri söylenilebilir

    Ekosistem servisleri ve toplum refahı

    Get PDF
    Ekosistem servisleri anlayışı ekosistemlerle toplum ilişkisinin öneminin etkili bir şekilde ifade etmeyi isteyen doğa bilimciler tarafından 1990’ların sonlarına doğru geliştirilmiştir. Ekosistem servisleri genel bir tanımla insanların ekosistemlerden sağladığı yararlar olarak tanımlanmaktadır. Ekosistem servisleri ekosistem süreci ve bünyesindeki her hizmet üretimi ile ilişkili yapıları koruyarak, sürdürülebilir bir zeminde kullanılabilen mal ve hizmetleri içermektedir. Ekosistem servisleri araştırmaları insanların ekosistemleri nasıl kullandıkları, onları nasıl etkiledikleri ve ekosistemlerle toplum arasında nasıl etkileşimlerin olduğu konuları üzerinde yoğunlaşmıştır. Ekosistem servisleri araştırmaları bu sosyo-ekolojik etkileşimlerin analizinde farklı araçlar ve teknikler kullanılarak disiplinler arası yürütülmektedir. Ekosistem hizmetleri insanoğlunun, sosyal ve ekonomik gelişimi ve yaşamsal faaliyetleri için hayati önem taşımaktadır. Sanayinin ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetlerin yanı sıra şehirde, kırsalda ve bireysel olarak yaşayan insanlar içinde gerekli olan mal ve hizmetleri üretmektedir. Ekosistem hizmetlerinin insan yaşamını destekleyen en önemli unsurlardan biri olması ve insan mühendisliğinin doğanın insanlara sunduğu bu ekosistem hizmetlerinin yerini alabilecek hizmetleri üretme yeteneğinin çok sınırlı olması ekosistem hizmetlerinin insanlara sunduğu hizmetlerin değerini daha da artırmaktadır. Bu çerçevede ekosistem servis özelliklerinin tespiti ve değerlemesi insan refahının devamlılığı açısından önem arz etmektedir. Bu çalışmada ekosistem servislerinin sosyo-ekolojik değeri üzerinde durularak, bu konuda yapılmış çalışmalardan örnekler verilecektir

    Determination of quality and quantity for primary schoolyards in Artvin city center by using geographical ınformation system

    Get PDF
    Betonlaşmanın hızla artması ve buna bağlı olarak kişi başına düşen açık-yeşil alan miktarının azalması, kentlerde yaşayan insanlar için önemli bir sorun haline gelmiştir. Bu sorundan en fazla etkilenenler ise, çok katlı binalar arasına hapsolarak oyuna hasret kalan çocuklardır. Özellikle zamanlarının çoğunu okulda geçiren ilköğretim öğrencileri için okul bahçelerinin nitelik ve nicelik açısından yeterliliği çocukların fiziksel ve ruhsal açıdan gelişmesinde büyük önem taşımaktadır. Bu önem, eğitim sürecinin başarıyla tamamlanabilmesi için okul binası niteliklerininin artırılması kadar okul dış mekânlarının da dikkate alınması gereğini ortaya çıkarmıştır. Bununla birlikte imar mevzuatında, eğitim alanlarının tayininde mesafe, yoğunluk ve nüfus gibi kriterlerin dikkate alınmasıyla belirlenen planlama ilkeleri her kentin sosyal, ekonomik, topoğrafik ve benzeri özellikler açısından uygun koşullarda olduğu varsayılarak geliştirilmiştir. Her kent için aynı sayılamayacak bu kriterler oldukça engebeli arazi yapısına ve çarpık kentleşmeye sahip olan Artvin ili için de geçerlidir. Bu çalışmada, okul bahçelerinin Artvin’deki mevcut durumunun ortaya konularak nitelik ve nicelik açısından incelenmesi amaçlanmıştır.Rapid increase in concretion rate and a related decrease in the amount of public-green areas per capita have become an important issue for people living in cities. Children that are stuck in between tall buildings and have longing for play are the most affected ones from this issue. Adequateness of schoolyards both in quality and quantity is very important for physical and mental development of children especially for those attending primary schools and spending the most of their time in schoolyards. This importance has revealed not only the issue of increasing the quality of school buildings but also the necessity of better outdoor spaces for schools in order to have more successful education period. Moreover, some criterions such as distance, density and population should be taken into account when determining education areas in local zoning legislation. Even though it is assumed that every city has optimal social, topographical and other similar features for application of planning principles, these are not applicable for many cities such as Artvin due to its rugged land formation and irregular urbanization. The main objective of this study was to evaluate schoolyards in Artvin by stating their current status in Artvin both in quality and quantity aspects, since both have important effects on child’s physical and mental development

    Amasya Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Öğrencilerinin İlaç Uygulama Hataları

    Get PDF
    Pek çok sağlık disiplinini içinde barındıran ilaç uygulamaları hemşirelik mesleği için belki de en önemli süreçtir. Bu süreç sırasında öğrencilerin etik ve hukuksal sorumluluklarının yanı sıra hasta açısından ciddi problemlere yol açabilecek hataların belirlenmesi ve bunların azaltılması için yapılan çalışmalar da hayati önem taşımaktadır. Bu çalışmayla ilerde hemşirelik mesleğini icra edecek öğrencilerin bu tür hatalarını tespit etmek ve gerekli önlemlerin alınması için bu konuya dikkat çekmek amaçlanmıştır. Tanımlayıcı tipte yaptığımız bu çalışmanın örneklemini soruları cevaplamayı kabul eden Amasya Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu 3. ve 4. sınıf öğrencileri (n=129) oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından literatür bilgilerinden yararlanarak hazırlanan anket formu kullanılmıştır. Sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirildiğinde; oral ilaç uygulama esnasında hasta ilacı içene kadar yanında beklememe, oral ilacı hastanın yanına bırakma ve başka birinin hazırladığı ilacı hastaya uygulama gibi hataların yüksek oranda yapıldığı görülmüştür. En az yapılan hataların ise, yanlış yoldan ilaç uygulama, yanlış ilaç veya yanlış hastaya uygulama olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak öğrencilerin aldıkları derslerde ve klinik uygulamalarda özellikle ilaç uygulamaları sırasında öğretim elemanları tarafından daha yakından denetlenmeleri, öğrenci sayısının öğretim elemanları ve uygulama alanları ile dengede olması, öğrencilerin farmakoloji bilgisini geliştirebilecek, hemşireliğe yönelik kaynakların hazırlanması konusunda çalışmaların yapılmasının bu tür ilaç uygulama hatalarının önlenmesi açısından önemli olacağı öngörülmüştür

    Constituents, oxidant-antioxidant profile, and antimicrobial capacity of the essential oil obtained from ferulago sandrasica Peşmen and Quézel

    Get PDF
    Chemical constituents, total phenolic content, total oxidant status, total antioxidant status, lipid hydroperoxides, total free -SH levels, and antimicrobial activity of essential oil obtained from the Ferulago sandrasica (Umbelliferae) were investigated. The essential oil was obtained by hydrodistillation using a Clevenger-type apparatus. The chemical constituents were analyzed by gas chromatography-mass spectrometry. The main components of the essential oil were ocimene (30.5%), carene-δ-3 (27.4%), and pinene (17.8). The antimicrobial activity was tested by a disc diffusion method against E. coli MC 400, E. coli ATCC 25922, E. coli 0157 H7, E. colaecea ATCC 23355, E. feacalis ATCC 19433, P. aeruginosa NRRL B-2679, S. aureus ATCC 25923, B. nischenoformis NRRL B-1001, S. aureus ATCC 33862, B. cereus NRRL B-3711, B. subtilis NRRL B-209, M. luteus NRRL B-1013, L. monocytogenes ATCC 7644, B. subtulis ATCC 6633. © 2013 Copyright Taylor and Francis Group, LLC

    Dual Suppressive Effect of miR-34a on the FOXM1/eEF2-Kinase Axis Regulates Triple-Negative Breast Cancer Growth and Invasion

    Get PDF
    Purpose: Recent studies indicated that dysregulation of noncoding KNAs (ncRNA) such as miRNAs is involved in pathogenesis of various human cancers. However, the molecular mechanisms underlying miR-34a are not fully understood in triple-negative breast cancer (TNBC). Experimental Design: We performed in vitro functional assays on TNBC cell lines to investigate the role of mi R-34a in FOLM1/eEF2K signaling axis. TNBC tumor xenograft models were used for in vivo therapeutic delivery of miR-34a. Results: In this study, we investigated the role of p53-driven ncRNA miR-34a and found that miR-34a is associated with significantly longer patient survival in TNBC and inversely correlated with levels of proto-oncogenic eEF2K, which was associated with significantly shorter overall patient survival, We showed that miR-34a directly binds to the 3'-untranslated region of eEF2K and FOXM1 mRNAs and suppresses their expression, leading to inhibition of TNBC cell proliferation, motility, and invasion. Notably, restoring miR-34a expression recapitulated the effects of inhibition of eEF2K and FOXM1, the transcription factor for eEF2K and the direct target of p53, in TNBC cell lines, whereas overexpression of eEF2K and FOXM1 rescued the effects and signaling pathways mediated by miR-34a. Moreover, in vivo therapeutic delivery of miR-34a nanopartides by systemic intravenous administration delayed tumor growth of two different orthotopic TNBC tumor xenograft models by inhibiting eEF2K and FOXM1, intratumoral proliferation and angiogenesis, and inducing apoptosis. Conclusions: Overall, our findings provide new insights into the tumor suppressor role of miR-34a by dual-targeting of FOXM1/eEF2K signaling axis and suggest that miR-34a-based gene therapy may be a potential therapeutic strategy in TNBC. (C)2018 AACR.NIH/NCIUnited States Department of Health & Human ServicesNational Institutes of Health (NIH) - USANIH National Cancer Institute (NCI) [R21CA199050, P30CA016672]; noncoding RNA center; NATIONAL CANCER INSTITUTEUnited States Department of Health & Human ServicesNational Institutes of Health (NIH) - USANIH National Cancer Institute (NCI) [P30CA016672] Funding Source: NIH RePORTERThis work was supported in part by grants from the NIH/NCI (R21CA199050 and P30CA016672) and the funding from noncoding RNA center and used the Functional Proteomics RPPA Core Facility

    The potential of Lemna gibba L. and Lemna minor L. to remove Cu, Pb, Zn, and As in gallery water in a mining area in Keban, Turkey

    Get PDF
    This study was designed to investigate removal efficiencies of Cu, Pb, Zn, and As in gallery water in a mining area in Keban, Turkey by Lemna gibba L. and Lemna minor L. These plants were placed in the gallery water of Keban PbeZn ore deposits and adapted individually fed to the reactors. During the study period (8 days), the plant and water samples were collected daily and the temperature, pH, and electric conductivity of the gallery water were measured daily. The plants were washed, dried, and burned at 300 C for 24 h in a drying oven. These ash and water samples were analyzed by ICP-MS to determine the amounts of Cu, Pb, Zn, and As. The Cu, Pb, Zn and As concentrations in the gallery water of the study area detected 67, 7.5, 7230, and 96 mg L 1, respectively. According to the results, the obtained efficiencies in L. minor L. and L. gibba L. are: 87% at day 2 and 36% at day 3 for Cu; 1259% at day 2 and 1015% at day 2 for Pb; 628% at day 3 and 382% at day 3 for Zn; and 7070% at day 3 and 19,709% at day 2 for As, respectively. The present study revealed that both L. minor L. and L. gibba L. had very high potential to remove Cu, Pb, Zn, and As in gallery water contaminated by different ores
    corecore